Dora'nin Yolculugu

Lilypie First Birthday tickers

24 Aralık 2010 Cuma

Ozledim...




1- Istedigimde bir haftasonu sadece 5 saat sonra anneme ve/veya kardesime ulasabilecegim gunleri
2- Sokak simidi, ucgen/kasar peyniri, cay uclusunu
3- Lahmacunu
4- Cigeri (hem Edirne Tava, hem Arnavut cigeri biciminde)
5- Capcanli Bagdat Caddesini
6- Daha da canli Istiklal Caddesini. Istiklal Caddesi'nde bir kitapcidan kitabimi alip Cadde-i Kebir'de kahve esliginde okumaya baslamayi
7- Alkazar Sinemasi'ni. Hos biz Istanbul'da olsak da artik o yok ama:(
8- Balkonumda ciceklerimin arasinda oturup kahve veya sarap + sigarayla adalara dalmayi
9- Sevdigim insanlara yakin olmayi
10- Sokaklardaki hareketi
11- Ortakoy'u
12- Vapurla karsiya gecmeyi
13- Aile toplantilarini
14- Yuksek bir restoranda Istanbul manzarasi esliginde yemek yiyip sohbet etmeyi (Leb-i Derya,360 veya Litera super olurdu)
15- Guzel bir sise sarap ve peynir tabagiyla Onurumla DVD izlemeyi
16- Ayaklarimin 36 numara ayakkabilara sigmasini ve begendiklerimi alabilmeyi
17- Gunde 50 defa tuvalete gitmemeyi
18- Isten sonra arkadaslarimla bulusup uzuuun sohbetler esliginde guzel yemekler yemeyi
19-Kumpiri
20- Nevizade'de bir barda yolun ustunde bir iskemlede oturup midye tava, bira, patates, kahkahalar illa da tanidik birine rastlamalar...
21-Asmalimescit
22- Pano Sarapevi
23- Galata'daki oda tiyatrolari


Hem uzaktayim hem hamileyim. Istanbul'u ozledim. Kiymetini bilin!

22 Aralık 2010 Çarşamba

O gece hava cok soguk ve karliydi..



8 yil once o gece, cok soguk bir Ankara gecesiydi. Korkunc kar yagiyordu. Ertesi gun 'Plant Hormones' sinavim vardi. Gunlerden persembeydi. Bilenler bilir persembe geceleri ASKFEST'in Avrupa Filmleri gosterimleri olur. Telefonum caldi ve bir Alman filmine davet edildim ( Almanca kursunda tanistigimiz icin Alman filmine gitmemiz gerekiyordu tabii ki- bakalim ne kadarini anlayacaktik). Sinava calismayi aynen birakip dustum yollara. Ilk buldugumuz vasitaya, Karakusunlar otobusune binip, ODTU'nun Yuzuncu Yil kapisina dogru ilerlemeye basladik ama cok eski otobus o dik yokusu o karda kiyamette cikmakta ciddi zorluk cekiyordu, bir an durdu ben 'bu bir isaret olmali, don kizim dersinin basina' derken tekrar bir gayret yola koyulduk ve aynen yolumuza devam ettik 'evet, bu da bir isaret olmali'. Tabii bu arada esas oglan nasil konusuyor, nefes almak nedir bilmiyor heyecandan. Ben soylediklerinin coguna konsantre bile olamadan baska bir konuya geciyor. Otobuste konustuklarindan birtek halasiyla ilgili birseyler hatirliyorum o kadar- o da hayal meyal. Iliskimizin ilk donemi genellikle boyleydi: o koca bir agiz' ben koca bir kulak!

Neyse sag salim  vardik Kizilay Sinemasi'na, izledik filmimizi. Allahim ne acaip bir filmdi. Hatirlayamadigim bir sebepten cok kucuklugunden beri ahir gibi bir yerde zincire vurulmus yasayan bir adam orta yaslarinda oradan cikariliyor ama hic kullanmadigi icin bacaklarindaki kaslar cok zayif, yuruyemiyor, ayni zamanda konusamiyor, bircok yiyecegin tadini bilmiyor, aslinda 40'indan sonra yeni dogmus gibi hayati ogrenmeye yeni basliyordu. Sonunu da hatirlamiyorum malesef. Ama filmin buyuk bir kismini Almanca anlamistik:) Bravo!

Filmden sonra Mulkiyeliler Dernegi'ne sicak sarap icmeye gittik. O gunleri hatirlayinca burnuma hep tarcin kokusu gelir bu yuzden. Ve ayri oldugumuz 2 yil boyunca Mulkiyeliler'de yapilan programlara hic katilmadim. Ikimiz de yurtta kaldigimizdan ve son girisler 12'de oldugundan sohbetimiz kisa surdu. Donuste Guven Park'taki dolmus duraklarina giderken bir ust gecitten gecmemiz gerekiyordu. Gecit bitti artik inis merdivenlerine adim atacagiz, yanagimda sicacik, kucucuk bir opucuk. Birbirimize baktik ve iste o an ikimizin de hayati sonsuza (umarim) kadar degisti.

Tabii sinavdan pek de memnun oldugum bir sonuc almadim. Ama hicbir zaman onemi olmadi o notun.

Bu yilsa 25C bir Dubai gecesiydi. Hava kardan daha uzak olamazdi. Yemegimizi yiyip, soframizi topladiktan sonra 'hadi sinemaya gidelim' ile ayaklandik-yarin sinavimiz da yok oh rahat rahat! Ayaklarim korkunc sis ve karnim daha da sis oldugundan egilemedigimden ayakkabilarimi o giydirdi. Kendi arabamizla, bu sefer ikimiz de bebegimizden bahsederek ulastik sinemaya. Malesef bu yuzeysel ve yapay sehirde Hollywood ne yapar gonderirse onlarin icinden secim yapmamiz gerektiginden damagimizdaki 'Hangover' tadiyla 'Due Date'i izledik. Tum komik sahneler zaten fragmanda olanlar oldugu icin ve bin kez maruz kaldigim icin ben pek kahkahalar attigimi soyleyemeyecegim ama salondakiler yarila yarila gulduklerine gore 'bende var heralde bir sorun' diyip pek sesimi cikartmadim. Sinemadan cikista sicak sarap icemedik, cunku bu ulkede alkollu icki satmak yasak, sadece otellerin icindeki barlarda bulabilirsiniz. Zaten ben de hamileyim uzerinize afiyet!

Nereden nereye...Hayatlarimiz nasil degisti. Belki daha az heyecanliyiz sinemaya giderken ama askimiz koskocaman ve heyecanimiz bekledigimiz bebegimizden kaynaklaniyor. Ayrica kucucuk bir opucukle de yetinmek zorunda degiliz;)

Nice mutlu senelere birtanem. Seni cok seviyorum.

Foto www.odtu.edu.tr' den.

17 Aralık 2010 Cuma

737. SEB-I ARUS









Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.

Ne diye bu direnme böyle, ne diye?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek,
ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?

Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikiside,
peki, kutlu ne, kutsuz ne?

Topumuz bir tek inciyiz, bir tek.
başımız da tek, aklımız da tek.
Ne diye iki görür olup kalmışız
iki büklüm gökkubbenin altında, ne diye?

Sen habire gevele dur bakalım,
habire 'usul boylu birlik çam ağacı' de,
sonu nereye varır bunun, nereye?

Şu beş duyudan, altı yönden
varını yoğunu birliğe çek, birliğe.
Kendine gel, benlikten çık, uzak dur,
insanlara karıl, insanlara,
insanlarla bir ol.
İnsanlarla bir oldun mu bir madensin, bir ulu deniz.
Kendinde kaldın mı bir damlasın, bir dane.

Erkek arslan dilediğini yapar, dilediğini.
Köpek köpekliğini ede durur, köpekliğini.
Tertemiz can canlığını işler, canlığını.
Beden de bedenliğini yapar, bedenliğini.

Ama sen canı da bir bil, bedeni de,
yalnız sayıda çoktur onlar, alabildiğine,
hani bademler gibi, bademler gibi.
Ama hepsindeki yağ bir.

Dünyada nice diller var, nice diller,
ama hepsin de anlam bir.
Sen kapları, testileri hele bir kır,
sular nasıl bir yol tutar, gider.
Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak,
can nasıl koşar, bunu canlara iletir.

Mevlana Celaleddin Rumi

O gun geldiginde senin de olumunun 'dugun gecen' olmasi icin "ya oldugun gibi gorun, ya gorundugun gibi ol"......

12 Aralık 2010 Pazar

Sultaanim..



(Keske basliktaki 'a'nin uzerindeki uzatma isaretini yapabilsem)
Dubai gunleri gercekten hareketli gecmeye, benim istedigim tempoya gelmeye basladi. Kisa zamanda bircok yeni arkadas edinip, varligindan bile haberdar olmadigimiz bircok yeni hayata dokunduk. "Sokakta hayat var, tadini cikar" bir markanin reklam slogani olsa da evet acikliyorum artik benim de sloganim! Ummm, en azindan 86 gun daha:D

Dubai'deki Turk kadinlarin olusturdugu bir mail grubu var "SultansofDubai", cok aktif bir grup. Daha dogrusu birlestirici gucu, motivasyon ve organizasyon kabiliyeti cok yuksek hanimlar da var iclerinde. Bu hanimlarin liderliginde ve digerlerinin gonullu, istekli, hevesli katilimlariyla bircok aktivite hayata geciyor. Lak lak yapip haftanin stresini atmak icin her sali sabahi kahve toplantilarindan tutun, ayda bir kurtlari dokmek icin birebir " Ladies Night Out"lar, elciligi bile harekete gecirecek gucte Turk geceleri ve 23 Nisan kutlamalari, ve hatta hem Turkiye hem de baska ulkelerdeki buruk hikayelere dokunacak yardim organizasyonlari hep bu Dubaili Sultanlar'in yani bizlerin (3 ayda Sultan oldum!- Dubai'de yasamak ve kadin olmak yeterli- fair enough huh?) marifeti.

Gectigimiz bu cuma da Filipinli kanser bir kizcocugu icin bir piknik duzenlendi. Toplanan paralar tamamen cocukcagizin ameliyati icin kullanilacak. Tabii ki biz de katildik, corbada tuzumuz olduysa ne mutlu. Ustelik de karli ciktik 4 tane daha yeni arkadasimiz oldu. Yan kilimdeki piknik komsularimizla sohbeti ilerlettik ve aksama kadar cenemiz durmadi. Daha sonra gorusmek uzere telefonlar alindi verildi. Bence yabanci bir ulkede edindigin arkadaslar, erkeklerin askerlikteki devre muhabbeti gibi. Alakasiz hayatlar bu yabanci ortamda birlesiyor, ve gonul bagi kuruluyor, ailen olmadigi icin en yakinlarin bu insanlar oluyor, basin s.ikissa onlari ariyorsun, kutlama yapacaksan yaninda istiyorsun ve farkinda olmadan gurbetteki ailen oluyorlar.

Bugun de yeni dogum yapan bir arkadasimizi ziyarete gittik. Bebek masallah tam bir inci, cok tatli. Annemiz de hemen toparlanmis, cok guzel bir gundu. Ailesinden henuz kimse gelememisti, yalniz birakmamis, mutlulugunu paylasmis olduk. Cam sakizi coban armagani minige de hatiramizi birakmis olduk. Annenin yuzundeki gulumseme bana yetti zaten. Buraya gelirken icim burkulmustu, "orada kim gelicek ziyaretimize, yapayalniz olucaz" diye ama simdi biliyorum asla yalniz kalmayacagim.

8 Aralık 2010 Çarşamba

Sinirliyim!

Bugun aylik rutin kontrolum icin doktora gittim. Artik 6 ayimi doldurup 7 aydan hafta almaya basladigimizdan kilosunu merak ediyorum normal mi degil mi diye. Her ultrason seansinda 'ay agucuk gugucuk','sana benziyor galiba' diyip diyip baska da ise yarar bilgi vermeyen doktorumdan bu sefer kesin objektif, olculebilir bilgi isteyecegim ki icim rahat etsin bi motivasyonuyla gittim. Ve de istedim tabii. Tamam dedi, birtakim olcumler yapip tahmini kilosunu soyledi (1036gr bu arada masallah masallah). Fakat muayene bitip kasaya gittigimde ogrendim ki bu bilgiyi almak ek ucrete tabiymis! Boyle bir sacmalik olabilir mi? Ultrason dedigimiz seye bebegin gelisimini takip etmek icin bakmiyor muyuz, e bu tip olculebilir veriler degil midir asil gelisimin normal olup olmadigini gosteren? Yani gozumuzle baktigimizda o karanlik goruntuye anlamamiz mi bekleniyor bu bebegin normalligini veya degilligini. E peki ben en baz degerlendirme icin neden ek ucret odemek zorundayim?

Resepsiyondaki kizlara bu sekilde sordugumda, 'rutin ultrason muayenesinde sadece genel wellbeing'a bakiliyor, kalp atisi vs. (ki kalp atislarini da hicbir zaman dinlemiyoruz-yani ben talep etmezsem sadece agu bugu yapip 470 dirhem bayilip cikiyorum her ay), kilo olcumu ekstra ucrete tabi' cevabi aldim. Odemedim, bir sonraki muayenede soracagim doktora. Bir de madem boyle bir uygulama var acikca soyle bana. Ben niye asagida ogreniyorum bunu!

Her turlu doktorun bu kadar paragoz olmasi o kadar midemi bulandiriyor ki anlatmaya kelime bulamiyorum. Tas attin da kolun mu yolunda be kadin, 2 tusa fazla bastin alt tarafi! Ustelik bu kadin Dubai'de en cok tavsiye edilen 3 jinekologtan biri. Kime guvenip kendimizi emanet edecegiz! Sadece kendim olsam neyse! Zaten cidden cok zor giderim doktora ama ben icimde bir yavru buyutuyorum yaa ve ilk kez buyutuyorum-acaba becerebiliyor muyum diye onaya ihtiyacim var.

Sonra her konuda ama her konuda ben sormadan hicbirsey soylememesi. 'Sunu yiyeyim mi, bunu iceyim mi, kilom nasil gidiyor' sor ki cevap alasin yoksa yok. Hele hele 'Hafif bir kashintim var ne dersiniz ciddi midir?' gibi jinekoloji dali disinda herhangi bir soru sor hemmen cilt doktorunun adi yazilip veriliyor elime. Tamam ciddi birsey olursa tabii ki yonlendirecek ama hic mi bir fikrin yok ya benim icimi rahatlatacak. Hamilelikte cilt problemleri normal, kuruluk had safhada. Tamam biliyoruz ama doktorumdan da duymak istiyorum iste. Zaten kashinti falan da kalmadi gecti. 
Butun doktorlardan nefret ediyorum, klinige-hastaneye gitmekten hazzetmiyorum. Hayirlisiyla bir dogursam yavrumu da kurtulsam bu doktor milletinden cok sevinecegim. 

Turkiye'de bu isler daha mi iyi acaba yaa! O kadar hamile, cocuklu blogu okuyorum doktorundan sikayetci olanini hic gormedim! Keske sartlar elverisli olsa da Turkiye'de dogursam. 

Ben cok mu sey bekliyorum acaba? 

Bugunun beni sevindiren tek haberi 4 hafta onceki en son kontrolumden beri sadece 800 gr almisim:) Su an 27 haftalik ve +11'deyim. 

Kalp carpintilarimda kullanmaya basladigim ilaca ragmen bir iyilesme yok, yarin da kalp doktorunu arayip bir posta daha kafayi siyirmayi planliyorum. Amerikan hastanesine de, doktoruna da......sunturlu kufurlerim var benim icimden soyledigim.

Neyse bu gece khodjishim geliyor sonundaaaa:))))

6 Aralık 2010 Pazartesi

Oh bee sonunda!

Yuppi!!! En sonunda becerdim su kolaj isini ne kadar da kolaymis halbuki. Picasa'dan haberdar olmami saglayan alternatifanne ve picasa sagolsun. Ustelik ucretsiz ve kullanimi cok kolay.hihoha!! cok sukur dostlar benim de artik bir foto edit programim var:))

Siz de bakin bakalim fistigin cicilerine...Begendiniz mi? Ben tabii bunlari giydirecek okazyonlari ve sirinligi hayal ediyorum daha cok. Bu bebek beni tam bir daydreamer yapti(eskiden yarim daydreamerdim;)). Saglikla gelsin de...

Tabii bunlarin hepsi yatirim zira 6 ayliktan kucugu yok! Yaza insallah Turkiye'de boy(! bakalim kac cm olacak haha) gosterecek:)

Bugun okudugum bir yazida hamilelerin tuhaf bir romantizm boyutunda yasadiklarindan ve suursuzca alisveris yaptiklarindan bahsediyordu. Ama ben hic ustume alinmiyorum! Benim aldiklarim son derece gerekli...Ve ustelik yatirim diyorum yaaa!! Boylece 6 aylik oldugunda hic alisveris yapmam gerekmeyecek! Bence cok akillica:D

Evet...hep birlikte gorecegiz:))


Posted by Picasa

4 Aralık 2010 Cumartesi

Hastayim:(



Fena usutmusum, yatiyorum, terliyorum. Super bir haftasonu gecirdik ama diyetini odeme vakti:(
Khodja Suud'a gitti taaa carsamba donecek:(
Gorusuruz.

Foto health.howstuffworks.com'dan.

3 Aralık 2010 Cuma

Kulluna Khalifa!


2 Aralik Birlesik Arap Emirliklerinin birlesme yildonumu, bu yil 39. kutlandi. 2 Aralik 1971'de 6 emirlik  birlesmeye karar vermisler, 1972'de de Ras Al Khaimah eklenmis ve 7 emirlikten olusan BAE bugunku halini almis.
Aynen bizim 29 Ekim'i gurur ve coskuyla kutladigimiz gibi burada da bu gun cesitli etkinliklerle ve gercek bir coskuyla kutlaniyor hem de tatil:)) Araplarda biraz eksik gordugumuz ulus olma bilinci en azindan bu gunde BAE'de kendini hissettiriyor ve niyeyse beni de sevindiriyor. Biz bu ulkeyi sevdik galiba gercekten de.
Nasil sevmeyelim hem tatil hem de heryerde cok eglenceli etkinlikler vardi. Biz de arkadaslarimizla Atlantis Hotel Nasimi Beach'teki partiye katildik. Kadinlar ucretsiz erkeklere 50 dirhemdi ve cok zevkliydi. Ustelik simdi artik deniz o asiri sicakligini da kaybetti tam deniz mevsimi geldi, super guzel vakit gecirdik. Ama tabii gece serin olacagini hayal edemedigimden ve de alkolun isitici etkisini malesef yasayamadigimdan erken ayrilmak zorunda kaldik, gencleri geride birakarak.



 Baska mayom ve plaj elbisem uzerime olmadigi icin hep ayni cicekli elbiseyle goruyorsunuz beni:( Bunlar da tatli arkadaslarimiz Duygu ve sevgili esi Mert. Duygu'yla Istanbul'da ayni sitede oturuyormusuz inanabiliyor musunuz! Dunya gercekten kucuk bir yer:)

Kulluna Khalifa bahanesiyle Palm'a da ilk kez gecmis olduk, tamamini gezemedik ama cok duzenli ve guzel bir proje. Proje yaa gercekten de adam site diye ada insa ediyor, ve hatta trafik s.ik.ismasin diye tunel ve alt gecitler falan var. Atlantis'e ozel rayli sistem de var...Inanilmaz bir olusum. Bir de acaip bir helikopter trafigi vardi, artik kimler gelip gidiyorsa bu otele...

Ozetle hergun yeni birsey kesfetmek, gozlemek su an bizi cok mutlu ediyor. Bir de en ustteki pasta gibi pastalar yapabilmek icin kursa gidecegim yakinda:) hohoho!

Shopaholic and Baby:D

Evet tam da tahmin ettigim gibi o kapkaranlik ilk postu yaptiktan sonra alisverise ciktim ve dunya degisti:) Mahallemizdeki Mothercare'de gercekten de korkunc bir indirim vardi. 30-40 dirheme (12-16TL) super tatli elbiseler aldim. Yalniz bu is o kadar kolay cigirindan cikiyor ki inanmak zor. Su anda bir tane bile biberonu veya bezi ve hatta yatagi bile olmayan bebecigimin bir dolap dolusu giysisi var. Ama ilk alisverislerimin hepsi 'yeni bebek' kategorisindeydi ve hep penye body, t-shirt gibi gorece s.ik.i.ci seylerdi ama elbiselere bir dalinca of of of cikmak gercekten zor. Neyse en azindan Sophie Kinsela'nin Shopaholic'i gibi kayak takimi almiyorum bebege:D Evet herzamanki gibi tum alisverisler icin bahane cok:D Bir de sevgili kuzeninin kuculen cicileri uzerine eklenirse artik bizim Dora bakkala giderken bile suslenen bir kokosh olacak. Olsun. Butun gun pijamayla oturmaya alismis miskin bir genc kiz olmamasi icin elimden geleni yapacagim. Bence dogru yolda gidiyorum ne dersiniz:))haha!

Evvet iste bahsi gecen yeni ciciler: diyordum kiiiii malesef fotograf yukleyemiyorum birkac gundur bekliyorum ama problem cozulmuyor anlamadim ne oldugunu:(